Sosyal medyada yer alan ve kendini uzman olarak lanse eden kişilere denk gelmişsinizdir. Yakın zamanda (Aralık 2016’da) bu ünlülerden birinin kendisini sosyoloji-psikoloji mezunu olarak tanıtmasına rağmen sosyoloji mezunu olduğu ortaya çıktı. Ardından kendisini “kimseyi zorlamıyorum ben” diye savundu. Peki denetim eksikliğinin de vesile olduğu bu yanlış tedavi uygulamalarına karşı danışan ve danışmanlar kendilerini nasıl koruyabilir?
Her şeyden önce bilinçli tüketici olmak önemli. Bilginin erişilebilirliği çok yüksek ama bilgi kirliliği de çok yüksek. O zaman tek kaynakla yetinmemek önemli. Her uzmanın sözlerine kanun gözüyle bakmayın. Komşunun önerdiği ilacı kullanırcasına herkesin sözünü hemen doğru kabul etmeyin. Kişilerin eğitimine bakıp onlara güvenmeye karar verirken görüyoruz ki bu örnekteki gibi bazıları sahte diplomalarla kendisini tanıtıyor. Dolayısıyla farklı kaynakları dinlemek önemli. Umarız ki ülkemizdeki denetimler iyileşir ve bunun gibi örnekler azalır.
Peki Yanlış Tedavi (Yanlış Uygulama) Nedir?
Uzman kişinin yetersiz olması veya dikkatsizliğinden dolayı ortaya çıkan istenmeyen sonuçlar yanlış tedavi kapsamına girer. Sorumluluğu yerine getirememek, intihar riskini yeterince değerlendirmemek, uygun olmayan tanıda/tedavide bulunmak ve sınır ihlalleri bunlara örnek olarak verilebilir.
Danışanlar için “Kötü Uzman” Alarmları;
Sizi dinlemiyor ve/veya yanıt vermiyor,
Sizi yargılıyor,
Size emrediyorsa (öneride bulunmak ve/veya görüş bildirmekten farklı olarak),
Dini, ruhani, siyasi ve/veya sosyal değerlerini/inançlarını size empoze ediyorsa,
İnanışlarınıza ve geçmişinize karşı duyarsızsa,
Gizlilik ihlalinde bulunuyorsa,
Sorumluluğu üstlenmenizdense başkalarına sorumluluk yüklüyorsa (başkalarını suçlamak gibi),
Kendisinden çok bahsediyorsa,
Sizin eleştirilerinize karşı çok savunmacıysa kötü bir uzman ile karşı karşıya olabilirsiniz.
Peki Biz Danışmanlar İçin Tehdit Oluşturan Durumlar Nelerdir?
Aşırı Veya Yersiz Kendini Açma: Kendini açma danışmanlıkta yaygın olarak kullanılan bir tekniktir. Amerika’da psikolog ve danışmanlarla yapılan bir araştırmada danışmanların sadece %29’unun kendini açmayı kullanmadığını ve kullanmayı tercih etmediği belirlenmiştir. Kendini açma konusunda danışmanlar olarak bir soruyu her zaman göz önünde bulundurmamız uygun düşer: “Bu paylaşım danışanın sürecine nasıl bir katkı sağlıyor?”.
Uygun Eğitime Sahip Olmadan Teknik Kullanmak: Bir danışmanın baştan sona eğitimini almadığı ve deneyimlemediği (tecrübe etmediği) bir tekniği kullanması uygun değildir. EMDR gibi tekniklerin tüm eğitimini tamamlamadan uygulamaya çalışanlar hiç de nadir değildir. Zira ülkemizdeki denetimlerin yetersizliğinin de vesilesiyle yetersiz birçok uygulayıcı ile zaman zaman karşılaşmaktayız.
Sistemli Çalışmamak: Danışanlarla belirli bir sistemde çalışmamak da yanlış tedaviye yol açabilir. Seans görüşme notları çıkarmak, yeterli tarihçe almak, danışan dosyası tutmak, danışanı süreç ve çalışmalar hakkında bilgilendirmek gibi belli başlı kurallarımızın olması süreç içerisinde danışmanların daha emin adımlarla ilerlemesine destek olur.
Potansiyel tehdit oluşturan durumlar bu liste ile sınırlı olmamakla birlikte umarım ki danışmanlara bir çerçeve oluşturabilir. Peki danışmanlar olarak neler yapabiliriz?
Yanlış Tedaviyi Önlemek İçin Danışmanlara 3 Öneri
-İlişkinin ve sınırların farkında olun.
Çoklu ilişkilerin ve sınır ihlallerinin süreci olumsuz etkileyebileceği açıktır. Özellikle sosyal medyanın da bu sınır ve ilişkileri etkileyebileceği unutulmamalıdır. Sınırlarınız ve danışma sürecinin kuralları konusunda net olun. Bu kurallarınızı da gerektiğinde paylaşın. Çelişkiye düştüğünüz durumlarda akranlarınızdan da faydalanabileceğinizi unutmayın.
-Öz-bakımı ihmal etmeyin.
Kendi hayatınıza ve kendinize de önem gösterin. İhtiyaçlarınızı gidermeyi unutmayın. Aklınıza uçaklardaki “Oksijen maskesini önce kendinize takınız, sonra çocuğunuza yardım ediniz” anonsunu getirin. Kişi önce kendine yardım edebilmeli. Kendine bakabilen kişi başkalarına yardım ederken daha etkili olacaktır. Kendinizi ihmal ettiğiniz durumlarda bunun etkilerini danışmanlık sürecine taşımanız da çok muhtemeldir.
-Gelişmeleri takip edin ve sorumluluklarınızın farkında olun.
Alandaki gelişmeleri ve yenilikleri takip etmek de özellikle yeterlilik açısından önemlidir. Danışman olmak hayat boyu öğrenmeyi gerektirir. Gündemi takip etmek ve alandaki gelişmeleri yakalamak önemlidir. Bunun yanı sıra danışman olarak sınırlarınızı (mesleki bağlamda) ve sorumluluklarınızı bilmek çoğumuzun yapabildiği “kurtarıcı” rolüne bürünmekten kurtaracaktır.
Kaynaklar:
Bennett, B. E., Bricklin, P. M., Harris, E., Knapp, S., VandeCreek, L., & Younggren, J. N. (2006). Assessing and managing risk in psychological practice: An individualized approach. The Trust.
Pope, K. S., & Vasquez, M. J. (2016). Ethics in psychotherapy and counseling: A practical guide. John Wiley & Sons.
Yüksel-Şahin, F. (2015). Psikolojik danışmanlar için el kitabı. Nobel Akademik Yayıncılık.
Comments