top of page
  • Fuat Can Çalışkan

How to Get Away with Murder Dizisi Karakterlerinin Bilişsel Davranışçı Terapi Açısından Psikolojik Analizi

“How to Get Away with Murder” dizisi, hukuk öğrencileri ve onların profesörü Annalise Keating’in etrafında dönen bir suç ve gizem hikayesini anlatır. Dizinin karakterleri, yoğun duygusal ve psikolojik çatışmalarla mücadele eder. Bu yazıda, dizinin ana karakterlerinin bilişsel davranışçı terapi (BDT) perspektifinden detaylı bir psikolojik analizini yapacağım. Analizim sırasında da göreceksiniz ki Annalise karakteri, kendi gibi geçmişinde bazı travmatik süreçler geçirmiş insanları yanında tutuyor ve onlarla beraber karşılıklı ihtiyaçlarını giderdiği zaman zaman toksik ilişkiler kuruyor.


How to get away with murder isimli dizinin tanıtım afişi

1. Annalise Keating: Güçlü Görünme ve İçsel Kırılganlık


Annalise Keating, dizinin merkezinde yer alan, karizmatik ve güçlü bir ceza avukatıdır. Ancak, bu dışarıdan görünen güçlü duruşunun ardında derin travmalar ve içsel kırılganlıklar yatar.


Travma ve Duygusal Yaralar: Annalise’in geçmişinde yaşadığı travmalar, özellikle çocukluğunda ve gençliğinde yaşadığı istismar olayları, onun bugünkü davranışlarını şekillendirmiştir. Bu travmalar, onun güvenli alanlar oluşturma ve duygusal olarak kimseye tam anlamıyla güvenmeme eğilimlerine yol açmıştır. İzmir’de çalışan bilişsel davranışçı psikologlar, benzer travma yaşayan danışanlar için Annalise’in örnek vakasını inceleyebilirler.

Savunma Mekanizmaları: Annalise, savunma mekanizmaları kullanarak kendini korumaya çalışır. Bunlar arasında “dışsallaştırma” ve “izolasyon” bulunur. Annalise, duygusal acılarını azaltmak için olayları duygusal bağlamlarından kopararak sadece mantıksal boyutlarıyla ilgilenebilir.

Düşünce Hataları: Annalise, sık sık “siyah-beyaz düşünme” eğilimi gösterir. Bu, onun olayları ya tamamen iyi ya da tamamen kötü olarak değerlendirmesine yol açar. Bu tür bir düşünme tarzı, bilişsel davranışçı terapi süreçlerinde ele alınarak daha dengeli bir düşünce yapısının geliştirilmesine yardımcı olunabilir.


2. Wes Gibbins: Güvensizlik ve Kendi Değerini Arama


Wes Gibbins, sınıfın en saf ve duygusal üyelerinden biridir. Ancak, onun da derin güvensizlikleri ve kendini arayışı vardır.


Kimlik Sorunları ve Güvensizlik: Wes, kendi kimliğini bulma sürecinde zorlanır ve bu da onun güvensizlik duygularını besler. Annesinin trajik ölümünden sonra, sürekli olarak kendine bir yer arar ve kendi değerini sorgular. İzmir’deki psikologlara danışmak için Wes İzmir'e gelecek olsaydı, İzmir'deki psikologlar, Wes’in bu güvensizlik ve kimlik sorunlarını ele almak için bilişsel davranışçı terapi yöntemlerini kullanabilirdi.

Bağlanma Sorunları: Wes’in geçmişinde yaşadığı travmalar, onun güvenli bağlanma geliştirmesini zorlaştırır. Bu, onun ilişkilerinde bağımlılık ve terk edilme korkusu yaşamasına neden olur.

Düşünce Hataları: Wes, “felaketleştirme” ve “kişiselleştirme” eğilimleri gösterir. Bu, onun olayların en kötü sonucunu öngörmesine ve kendi hatalarını büyütmesine neden olur. Bilişsel davranışçı terapi, bu düşünce hatalarını fark etmesine ve daha sağlıklı düşünme kalıpları geliştirmesine yardımcı olabilir.


3. Michaela Pratt: Mükemmeliyetçilik ve Kontrol İhtiyacı


Michaela Pratt, dizinin hırslı ve mükemmeliyetçi karakterlerinden biridir. Onun için her şeyde en iyi olmak ve kontrolü elinde tutmak çok önemlidir.


Mükemmeliyetçilik: Michaela, kendisinden ve başkalarından sürekli olarak en iyisini bekler. Bu mükemmeliyetçilik, onun stres seviyesini artırır ve zaman zaman başarısızlık korkusuyla yüzleşmesine yol açar. İzmir’deki bilişsel davranışçı psikologlar, mükemmeliyetçilikle başa çıkma stratejileri geliştirmek için Michaela’nın karakter analizini kullanabilirler.

Kontrol İhtiyacı: Michaela, kontrolü kaybetmekten korkar ve bu nedenle sürekli olarak durumu kontrol altında tutmaya çalışır. Bu kontrol ihtiyacı, onun esneklik ve uyum yeteneğini zayıflatır.

Düşünce Hataları: Michaela, “ya hep ya hiç” ve “aşırı genelleme” gibi düşünce hatalarına düşer. Bu, onun olayları ya tamamen iyi ya da tamamen kötü olarak değerlendirmesine ve bu nedenle daha sık hayal kırıklığı yaşamasına neden olur. Bilişsel davranışçı terapi, bu düşünce hatalarını ele alarak daha esnek ve gerçekçi bir düşünme yapısı geliştirmesine yardımcı olabilir.


4. Connor Walsh: Kendi Kendini Sabote Etme ve İlişki Sorunları


Connor Walsh, zekası ve cazibesiyle öne çıkan eşcinsel bir karakterdir. Ancak, onun da derin psikolojik çatışmaları ve kendi kendini sabote etme eğilimleri vardır.


Kendi Kendini Sabote Etme: Connor, başarılı olduğu durumlarda bile kendi kendini sabote etme eğilimindedir. Bu, onun kendine olan güvensizliğinden ve başarısızlık korkusundan kaynaklanabilir. İzmir psikologları, Connor’ın kendi kendini sabote etme davranışlarını inceleyerek, benzer sorunlar yaşayan danışanlarına bilişsel davranışçı terapi yöntemleri ile destek olabilirler.

İlişki Sorunları: Connor, duygusal bağlar kurmakta zorlanır ve bu da ilişkilerinde sorunlara yol açar. Bağlanma korkusu ve terk edilme endişesi, onun ilişkilerinde istikrarsızlık yaşamasına neden olur.

Düşünce Hataları: Connor, “aşırı genelleme” ve “suçluluk” düşünce hatalarına sıkça düşer. Bu, onun başarısızlıklarını genelleyerek kendini sürekli olarak suçlu hissetmesine ve kendine olan güvenini kaybetmesine yol açar. Bilişsel davranışçı terapi, bu düşünce hatalarını fark etmesine ve daha olumlu bir benlik algısı geliştirmesine yardımcı olabilir.


5. Laurel Castillo: Gizem ve Güvensizlik


Laurel Castillo, sessiz ve gizemli bir karakter olarak öne çıkar. Onun iç dünyası ve düşünceleri genellikle gizlidir, bu da onun güvensizlik ve belirsizlikle başa çıkmasını zorlaştırır.


Gizem ve İçsel Çatışma: Laurel’in içsel çatışmaları, onun kendine ve çevresine karşı güven duymakta zorlanmasına neden olur. Gizemli doğası, başkalarının ona ulaşmasını ve onunla duygusal bir bağ kurmasını zorlaştırır. İzmir’deki bilişsel davranışçı psikologlar, Laurel’in bu içsel çatışmalarını anlamak ve benzer durumdaki bireylerle çalışmak için bu tür analiz ve incelemelerden yararlanabilir, onun karakterini vaka olarak tartışabilirler.

Güvensizlik ve Belirsizlik: Laurel, çevresindeki insanların niyetlerinden sıkça şüphe duyar ve bu da onun güven ilişkileri kurmasını zorlaştırır. Bu güvensizlik, onun sürekli bir tetikte olma hali içinde yaşamasına ve zaman zaman paranoya eğilimleri göstermesine neden olabilir.

Düşünce Hataları: Laurel, “felaketleştirme” ve “kişiselleştirme” eğilimleri gösterir. Bu, onun olayların en kötü sonucunu öngörmesine ve başkalarının davranışlarını kendi değeri ile ilişkilendirmesine neden olur. Bilişsel davranışçı terapi, bu düşünce hatalarını ele alarak daha sağlıklı ve dengeli bir düşünce yapısı geliştirmesine yardımcı olabilir.


6. Asher Millstone: Kimlik Arayışı ve Aile Baskısı


Asher Millstone, zengin bir ailenin ayrıcalıklı çocuğu olarak dizide yer alır. Ancak, bu dış görünüşün ardında kimlik arayışı ve aile baskısının gölgesi yatar.


Aile Baskısı ve Onay Arayışı: Asher, ailesinin beklentilerini karşılamak ve onların onayını kazanmak için çabalar. Bu, onun kendi istek ve ihtiyaçlarını görmezden gelmesine ve başkalarının beklentilerine göre hareket etmesine yol açar. İzmir psikologları, benzer durumlar yaşayan bireylerle çalışırken Asher’in karakter analizinden yararlanabilirler.

Kimlik ve Kendilik Değeri: Asher, kimlik arayışı içinde kendi değeri konusunda şüpheler yaşar. Bu, onun zaman zaman kendine olan güvenini kaybetmesine ve başkalarının onayına bağımlı hale gelmesine neden olur.

Düşünce Hataları: Asher, “kişiselleştirme” ve “onay arama” eğilimleri gösterir. Bu düşünce hataları, onun sürekli olarak başkalarının gözünde nasıl göründüğüne odaklanmasına ve kendi kimliğini bağımsız olarak geliştirmekte zorlanmasına yol açar. Bilişsel davranışçı terapi, bu düşünce kalıplarını fark etmesine ve daha bağımsız bir benlik algısı geliştirmesine yardımcı olabilir.


7. Bonnie Winterbottom: Travma ve Bağlanma Sorunları


Bonnie Winterbottom, Annalise’in sadık yardımcısıdır ve derin travmatik geçmişi ile dikkat çeker. Onun hikayesi, istismar ve bağlanma sorunları etrafında şekillenir.


Travma Geçmişi: Bonnie’nin çocukluk döneminde yaşadığı istismar, onun bugünkü davranışlarını derinden etkilemiştir. Bu tür travmatik deneyimler, İzmir psikologları tarafından ele alınan vakalarda yaygın olarak görülür ve bu tür deneyimlerin ele alınmasında bilişsel davranışçı terapi yaklaşımları etkili olabilir.

Bağlanma Sorunları: Bonnie, güvenli bağlanma geliştirmekte zorlanır ve bu, onun ilişkilerinde bağımlılık ve terk edilme korkusu yaşamasına neden olur. Güvensizlik duygusu, onun insanlara tam anlamıyla güvenememesine ve duygusal olarak mesafeli olmasına yol açar.

Düşünce Hataları: Bonnie, “kendini suçlama” ve “değersizlik” gibi düşünce hatalarına sıkça düşer. Bu, onun kendini sürekli olarak yetersiz ve değersiz hissetmesine neden olur. Bilişsel davranışçı terapi, bu düşünce hatalarını ele alarak daha sağlıklı bir benlik saygısı geliştirmesine yardımcı olabilir.


8. Frank Delfino: Sadakat ve Kendi Kendini Sabote Etme


Frank Delfino, Annalise’in en güvenilir adamlarından biri olarak bilinir. Ancak, onun da içsel çatışmaları ve sadakat duygusu arasında kendi kendini sabote etme eğilimleri vardır.


Sadakat ve Suçluluk: Frank, Annalise’e karşı derin bir sadakat hisseder, ancak bu sadakat bazen onun suçluluk duygularını tetikler. Yaptığı hatalar ve verdiği kararlar, onun kendi kendini sabote etmesine yol açar. İzmir’de çalışan bilişsel davranışçı psikologlara Frank başvurmuş olsa, bu tür sadakat ve suçluluk duygularını ele alarak Frank'e destek olabilirler.

Kendi Kendini Sabote Etme: Frank, başarılarını sürdürememe korkusuyla kendi kendini sabote eder. Bu, onun derinlerde yatan yetersizlik ve değersizlik hislerinden kaynaklanabilir.

Düşünce Hataları: Frank, “felaketleştirme” ve “aşırı genelleme” gibi düşünce hatalarına eğilimlidir. Bu düşünce hataları, onun olayları en kötü şekilde değerlendirmesine ve kendini sürekli olarak suçlu hissetmesine neden olur. Bilişsel davranışçı terapi, bu düşünce hatalarını fark etmesine ve daha pozitif bir düşünce yapısı geliştirmesine yardımcı olabilir.


9. Nate Lahey: Adalet Arayışı ve Güvensizlik


Nate Lahey, Annalise’in hayatında önemli bir yere sahip olan dedektiftir. Onun karakteri, adalet arayışı ve kişisel güvensizlikler etrafında şekillenir.


Adalet Arayışı: Nate, her zaman doğru olanı yapmaya çalışır ve adaletin yerini bulmasını ister. Ancak, bu adalet arayışı zaman zaman onun ahlaki ikilemler yaşamasına ve doğru olanı bulmakta zorlanmasına yol açar. İzmir’deki bilişsel davranışçı psikologlar, benzer adalet arayışı içinde olan bireylerle çalışırken Nate’in karakter analizinden yararlanabilirler.

Güvensizlik ve Kırılganlık: Nate, güçlü ve güvenilir bir dış görünüşe sahip olsa da, içsel olarak güvensizlik ve kırılganlık hisleriyle mücadele eder. Bu, onun duygusal olarak savunmasız olduğu anlarda yanlış kararlar almasına neden olabilir.

Düşünce Hataları: Nate, “ikili düşünme” ve “aşırı genelleme” eğilimleri gösterir. Bu, onun olayları ya tamamen doğru ya da tamamen yanlış olarak değerlendirmesine yol açar. Bilişsel davranışçı terapi, bu düşünce hatalarını fark etmesine ve daha dengeli bir düşünce yapısı geliştirmesine yardımcı olabilir.


10. Gabriel Maddox: Geçmişle Yüzleşme ve Kimlik Arayışı


Gabriel Maddox, dizinin son sezonlarında ortaya çıkan ve Annalise’in geçmişiyle bağlantılı olan bir karakterdir. Onun hikayesi, geçmişle yüzleşme ve kimlik arayışı etrafında şekillenir.


Geçmişle Yüzleşme: Gabriel, annesinin ölümünü araştırmak ve geçmişin karanlık sırlarını ortaya çıkarmak için mücadele eder. Bu geçmişle yüzleşme süreci, onun kimlik arayışını zorlaştırır ve duygusal olarak karmaşık bir durumda olmasına neden olur.

Kimlik Arayışı: Gabriel, kendi kimliğini ve geçmişini anlamaya çalışırken, kendini sürekli olarak sorgular. Bu kimlik arayışı, onun güvensizlik ve belirsizlik duygularını artırır. İzmir psikologları, kimlik arayışı içinde olan danışanlarla çalışırken Gabriel’in hikayesinden ilham alabilirler.

Düşünce Hataları: Gabriel, “kişiselleştirme” ve “felaketleştirme” eğilimleri gösterir. Bu, onun olayları aşırı derecede dramatize etmesine ve kendini suçlu hissetmesine yol açar. Bilişsel davranışçı terapi, bu düşünce hatalarını ele alarak daha sağlıklı ve dengeli bir düşünce yapısı geliştirmesine yardımcı olabilir.


“How to Get Away with Murder” dizisi karakterlerinin bilişsel davranışçı terapi perspektifinden incelenmesi, onların karmaşık psikolojik yapılarının anlaşılmasına ve benzer sorunlar yaşayan bireylerin daha iyi desteklenmesine yardımcı olur. İzmir’deki psikologlar ve bilişsel davranışçı terapistler, bu analizlerden yararlanarak danışanlarına daha etkili bir terapi süreci sunabilirler. İzmir’de bilişsel davranışçı psikologlarla çalışmak, bireylerin bu dizideki karakterlerin yaşadığı gibi bu tür içsel çatışmalarını çözmelerine ve daha sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmelerine yardımcı olabilir.

4 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page